Adriyatik'te Korsanlık

Yoksa leventler de mi korsandı

Korsanlık, altın çağını yaşadığı 16. yüzyılda bizzat devletlerin başvurduğu bir üstünlük sağlama biçimi. İdris Bostan’ın kaleme aldığı ‘Adriyatik’te Korsanlık’ adlı kitap, o dönemdeki korsanlık hakkında bugün bilmediğimiz pek çok konuya ışık tutuyor

İdris Bostan’ın kaleme aldığı ‘Adriyatik’te Korsanlık’ korsanlığın altın çağı olan 16. yüzyılda, Venedik Körfezi olarak bilinen Adriyatik’teki yoğun korsan hareketliliğini konu ediniyor. Timaş Yayınları’ndan çıkan kitap, korsanlığın o dönemde aslında devletlerin denizlerde birbirine üstünlük sağlamak için kullandıkları bir yöntem olduğunu anlatıyor. Korsanlar geniş hareket serbestliğine sahip oldukları halde yine de bağlı oldukları devletin hukuk kurallarına göre davranmak mecburiyetindeler üstelik. Korsanlık ancak zamanla bu işlevin ötesine geçilmesiyle birlikte, 1856 Paris Kongresi'nde devletler hukukuna suç olarak giriyor.

ONLAR HAYDUT DEĞİL KORSAN

Kitap korsanın ne olduğu ve ne olmadığına kelimenin kökenini irdeleyerek ulaşmaya çalışıyor. Arapça korsan kelimesi İtalyanca ‘corsaro’dan geliyor. Denizlerde düşman gemilerine yapılan saldırıyı ve yine denizlerden gelerek sahillere yapılan akınları ifade eden bu kelime, İngilizce’de deniz haydutluğu anlamında “pirate/korsan” ve “piracy/korsanlık” karşılığında kullanılıyor. İngilizce’de sadece devlet izniyle savaşan korsan anlamında “privateer” ve devlet izniyle korsanlık yapma anlamında “privateering” kelimeleritercih ediliyor. Genellikle bu kelimeler arasındaki ciddi farka önem verilmemesi sebebiyle korsanlığın ve özellikle Osmanlı korsanlığının bir haydutluk gibi muamele görmesi denizlerde yaşanan olaylara çok az dikkat edildiği sonucunu gözler önüne seriyor. Bu hususu daha önce Alman tarihçi Kissling, gündeme taşımış ve Batılı tarihçilerin korsanları “deniz haydutları” olarak tanımlamalarına itiraz etmiş. Yıllar sonra Rieger, konuyu biraz daha geliştirmiş ve korsan kelimesinin aslında sadece Hıristiyanlar için kullanıldığını, Müslümanlara levent denildiğini belirterek bu kavram kargaşasının düzeltilmesi gerektiğini ileri sürmüş. Gerçekte Osmanlı İmparatorluğu’nda korsanlık yapan denizcilerin daha çok “levent reisleri” veya gönüllü reisler olarak anılması da bu fikri teyit etmekte. Tüm bu korsanlık ve haydutluk arasındaki farkları küçük ama önemli pek çok ayrıntıyla ortaya koyan ‘Adriyatik’te Korsanlık’ tarih boyunca çok değişik medeniyetlere zemin oluşturmuş ve çevresinde birbirinden farklı pek çok kültürün yeşerdiği bir deniz olarak şimdiye kadar pek çok araştırma yapılmış olman Adriyatik Denizi’ndeki korsanlık tarihini bu bakış açısıyla değerlendiriyor.

Cem Duran

Nikon D200'un yapabileceklerinin sonu yok...

Pilli Network

Pilli Network, bir yazarını yazılarını internet üzerinde yayınlamaya karar vermesiyle hayata geçirilmiştir. YeniYüzyıl gazetesindeki yazılarını internette yayınlamak isteyen yazar önceleri çatkapı.com adlı bir site kurmuş ve gatede kapatıldıktan sonra da yayında kalma adına yazılarını çatkapı.com üzerinden yayınlamaya devam etmiştir. Daha sonra bir gazete haberinin ardından sitenin ziyaretçi sayısı artmış ve bundan sonra hafif.org olarak değiştirilmiştir.
Bu sırada bildirgec.net adlı bir site kurulmuş ve benzer şekilde büyümüştür. 5 sene kadar kardeş site olarak beraber gelişen siteler birleşerek 2006 yılında Pilli Network’u kurmuşlardır.
2005 yılında google adsense’in hayata geçmesiyle site reklamlardan para kazanmaya başlamışdır. Üyelerini yazdıkları yazıların siteye ziyaretçi çekmesi ve bu sırada tıklanan google adsense reklamları üzerinden para kazanılması sonucunda site yönetecileri, bu geliri üyeleriyle paylaşmaya karar vermişlerdir. Sitenin günlük kazandığı gelir üzerinden yazıların okunma oranına göre belirli bir oran hesaplanarak bu paranın paylaşılması kararıyla yola devam edilmiş ve kazanılan paranın %70’i dağatılmaya başlanmıştır.
Bugün Pilli Network, yaklaşıkl 95.000 üyesiyle 9 ayrı site halinde hizmet vermektedir. Bir siteye üyelik yapıldığı takdirde üyeliklere ulaşılabilmektedir.
Bunlar;

zamazing.org
Teknoloji harikaları, yeni ürünler ve mobil hayat ile ilgili bir sitedir.

3ayak.org
Seksi fotoğraf makineleri, aksesuarlar, püf noktaları ve ilham alınası sanatçılar ile ilgili bir sitedir.

hafif.org
Bir şeyleri merak edip, araştırıp, keşfedinlerin paylaşıldığı bir topluluk sitesidir.

bildirgec.org
İnternet, tasarım, popüler kültür, teknoloji, mimler ve mucizeleri ile ilgili bir sitedir.

22dakika.org
Hayatın anlamını dizilerde arayanların sitesidir.

torpilli.com
Pillinetwork yazarları yardımlaşma merkezidir.

yenimecra.org
İnternette reklamları inceleyen bir sitedir.

10marifet.org
Yaratıcı el becerileri ile hayatı renklendirecek cin fikirler için bir sitedir.

ucandaire.org
Bilim kurguyla ile ilgili bir sitedir.


Güçlü Yanları
Pilli Network’un en güçlü yanı artık 100.000’e yakın kullanıcıya, 9 ayrı site üzerinden hizmet verebilmesidir.
İçeriğin üyeler tarafından hazırlanıyor olması da sitenin gücünü artırmaktadır.
Zayıf Yanları
Gelir modelinin çok güçlü olmaması en zayıf yönüdür.
Fırsatlar
İçeriğinin üyeler tarafından oluşturulması sebebiyle çok fazla kullanıcı sayısına ulaşılması durumunda yüksek trafik alacağı ve gelirinin de hızla artacağı beklenmektedir.
Tehditler
Buna benzer sitelerin kurulmasının(geliştirilmesi zor olmasına rağmen) çok kolay olması ilerde sitenin rakiplerin artabileceğini göstermektedir.

Cem Kaptan

Hasret'i Anarken...

Hasret Gültekin'i anma konserinde önümdeki sırada oturan seyirci elini sallarken bu kareyi kaçırmak istemedim...

Hasret Gültekin'den kısaca bahsedeyim... 22 yaşında Sivas'ta katledilen 33 aydınımızdan genç yaşına rağmen çok işler başarmış bir saz sanatçımızdır.

Kendi yazdığı şu şiiri de sizle paylaşmak isterim...

Bu gece
ben giderim resmim kalır,
belli ki bir hevesim kalır,
gözüm arkada kalmaz,
Seni göresim kalır..

Sesim kalmaz,
sözüm kalmaz,
yarım kalır bir öykücük,
bozulmuş bir tılsım kalır.

Güze ulaşır vakit
kurur dallar,
ayaz kalır...
Gece çöker baykuş öter,
yaşanmamış bir yaz kalır.

Söner içimdeki yangın,
direnen kımıl, göğ ekinler,
açar güneş,
mevsim ilkbahara döner,
yemyeşil bir tınaz kalır.

Alacak renkler susar,
ortada tek “beyaz” kalır.

Çürür düzen zulüm biter,
kar altında gülüm biter,
vakit ulaşır yolum biter,
birde yasak “adım” kalır.

Toplatılır yazılarım,
yakılır dizelerim,
kurutulur gözlerim,
geride genç ölüm kalır.

Bir Gemi Suya İndiriliyor

Bir geminin denize kavuşması çok heycan vericidir...

hepsiburada.com

5 arkadaş çalıştıkları şirket batınca kendi işlerini yapmaya karar verirler bunun için eski patronları onlara sadece ofis tahsis eder. Onlar da 1998 yılında, bugün 1.5 milyon üye, 700 bin kullanıcısı olan hepsiburada.com’u kurarlar.
Kurdukları iş modeli amazon.com benzemektedir. İsminden de anlaşılabileceği gibi site üzerinden her türlü ürün satılmaktadır. Modelde bir tedarikçiyle anlaşılır, ürün ile ilgili kart açılır, ürün tedarikçiden satın alınır, depolanır, müşteriden sipariş alınır, para tahsil edilir, ürün paket yapılır ve teslim edilir.
Bu modelde büyümek için bir noktadan sonra finansman desteği ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Çünkü satılan ürünlerin ödeme vadeleri gelmeden ürünler satılarak para tahsilatı yapılmakta ve bu arada elde olan parayla işler döndürülmeye çalışılmaktadır.
Yatırımcılar, finansman ihtiyaçlarını karşılamak ve büyümek için firmayı satmaya karar verdiler. Görüşülen firmalar içinden Doğan Holding ile 2000 yılında anlaşma imzalanır. Doğan Holding şirketin %80’i kurucularının yönetimde kalması şartıyla, şirketi satın alır.
Satıştan sonra PR çalışmaları azalır. Rakip gazeteler haber yapmamaya başlar. Doğan grubu da kendi grup şirketi olduğu için haber yapmak istemez ama en azından artık internet sitelerinin güvensiz olduğuna dair haberler yapılmaması sektörü büyütür.
2006 yılına kadar TV reklamı yapılmaz ama rakipleri yıllarca kendi grup şirketlerine ucuza reklam verirler. 2007 Ocak’ta çıkarılan bir kanunla firmalar grup şirketlerine reklam verirken artık en düşük reklam fiyatını kullanacaktır. Bu da hepsiburada.com’a rekabet avantajı sağlar.
Hepsiburuda.com, satış yapan müşterilerine bir anket yollayarak fikirlerini almaktadır. Bu anketlere %70 oranında geri dönüş olmaktadır.
2007 yılındaki ciro hedefi $ 125 milyon olan hepsiburada.com’un yöneticiler internet üzerinde rakipleri olmadığını düşünmektedir. Asıl rakip olarak ise Teknosa, Vatan, Bimeks ve Carefour gibi mağazaları görmektedirler. Bugün hepsiburada.com’un cirosu internetteki rakiplerinin toplamından daha fazladır.
Bu modelde, siparişleri ulaştırmak yani kargo en büyük sorun olarak durmaktadır. Bunu organize etmek ve ürünlerin zamanında teslim edilmesi Hepsiburada.com için çok önemlidir. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru kişiye teslim yapılması gerekmektedir. 2004’lerde %60 olan zamanında teslim oranı bugünlerde %90’ın üzerinde olmasına rağmen bu tatmin edici değildir. 2006 uygulanmaya başlayan SAP sisteminin bu oranı arttırması umut edilmektedir.
Günde 4500-6000 adet ürünün satıldığı hepsiburada.com’u ziyaret edenlerin sadace %1-1.5 satın alım gerçekleştirmektedir.

Güçlü Yönleri,

En büyük avantajı sektördeki ilk firmalardan biri olması ve iyi bir marka bilinirliğine sahip olmalarıdır. Bunu yanında arkalarında Doğan Holding gibi çok güçlü bir sermaye devinin olması da hepsiburada.com’a ciddi avantaj sağlamaktadır.

Zayıflıkları,

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu tip firmalar pazar paylarını, kullanıcıların ikinci el ürünler sattığı ebay gibi firmalara kaptırmaktadır. Grup şirketlerinden bir başkası bu alanda faliyet göstermesi nedeniyle ikinci el satış pazarına da girememeleri bir zayıflık olarak ortaya çıkmaktadır.

Fırsatları,

Bu işi uzun yıllar yapıyor olmalarından kaynaklanan pazarın genel eğilimlerine dair büyük know-how’ları vardır. Bu bilgi birikimi ve Doğan Holding’in sermaye gücüyle yeni işler yapabilirler. En büyük rakipleri olarak gördükleri fiziki mağazalara karşı kendi isimleriyle fiziki bir mağaza açabilirler.

Tehditler,

İnternette kendi sınıfında rakipleri olmamasına rağmen fiziki mağazalar hepsiburada.com’un büyük rakipleridir. Bunun yanında ikinci mal satan siteler de arkalarına aldıkları kullanıcı güçle hızla büyümekte ve tehdit olmaktadır.

Model Uçak Yarışması

4 Mart da katıldığım model ucak yarışması videosu... Başta bikaç saniye gözüküyorum...

Gittigidiyor.com

Türkiye’nin en büyük elektronik ticaret platformu olan gittigidiyor.com, iki genç yatırımcının bir sistem kurarak para kazanma fikrinden doğmuştur. Kurulum aşamasında yurtdışında birçok model incelenmiş, araştırmalar sonucunda fazla finansman kullanılmadan, içeriğini kullanıcıların sağlayacağı ebay’in modeli seçilmiştir.
Pazara girişte ixir ile birlikte iş yapmayı düşünen iki arkadaş, ixir’in iflas etmesi üzerine, 2001 yılının Şubat ayında bu fikri kendi başlarına hayata geçirmeye karar vermişlerdir. Bugün 70 kişiye ulaşan gittigidiyor.com ekibi çalışmalarına 2004 yılına kadar 2-3 kişi devam etmiştir.
Yeni gelişmekte olan bir sektöre farklı bir fikirle girmelerine rağmen, ilk günden itibaren iş modeli kullanıcıların listeledikleri ürün başına ücret almak üzerine kurulmuşturur. O şartlara göre oldukça cesur olan bu kararın ilerleyen zamanlarda pek çok faydası görülmüş, bu şekilde hem sahte ilanlar önlenmiş, hem de gelir elde edilmiştir.
Gittigidiyor.com’un iş modelinde, kullanıcı, satmak istediği ürünü gittigidiyor üzerinde listeler. Ürün satıldıktan sonra satıcı alıcıya ürünü yollar. Müşteri ‘teslim aldım’ bilgisini gittigidiyor.com’a ilettikten sonra da para, satıcıya transfer edilir. Gittigidiyor.com ticaretin güvenli yapılması için aracı rol oynamakta ve ürün alındıktan sonra para ödenmektedir. Bu iş modeli ebay iş modelinden tamamen farklıdır. Ebay’in modeli Türkiye şartlarına adapte edildikten sonra ancak bu şekilde uygulanabilmiştir.
Bu iş modelinde para 3 noktadan kazanılmaktadır; ürünleri listeleme geliri, satılan ürün üzerinden komisyon geliri (KDV dahil %10) ve çok küçük bir kalem olmasına rağmen reklam gelirleri.
Gittigidiyor.com, 2004 yıllından sonra yapılmaya başlayan iş ortaklığı programı ile geniş kitleler tarafından tanınmış ve gelişmiştir. Bu sistemde, diğer siteler, gittigidiyor’un belirli bir ürün grubundaki ürünlerinden oluşan bir banneri sitelerinin istediği yerine ve istediği büyüklükte koymakta ve her clik başına 3 kuruştan 4.5 kuruşa kadar para kazanmaktadırlar.
Gittigidiyor.com, bugün artık maddi problemlerden çok hukuksal problemlerle karşılaşmaktadır. Devlet bu sistemin hukuka aykırı olup olmadığını kontrol etmeye başlamıştır. Bugüne kadar 20’ye yakın alıcı gittigidiyor.com’u almak istemesine rağmen kurucular bu siteyi satmak için kurmadıklarından böyle bir satış gerçekleşmemiştir.

Güçlü Yönleri,
En büyük avantajları ilk olmaları ve artık iyi bir marka bilinirliğine sahip olmalarıdır. Bunun dışında site sahiplerinin ana işlerinin bu site olması, bir çok farklı iş yapan rakiplerine göre bir avantaj olarak durmaktadır.

Zayıflıkları,
Tek zayıflıkları arkalarında büyük bir sermaye grubunun olmaması olarak görülüyor. Ebay gibi çok güçlü bir rakip agresif ve büyük bütçeli reklam kampanyaları ile pazara girerse pazar paylarını kaybedebilirler.

Fırsatlar,
Bu işi uzun yıllardır yapıyor olmalarından kaynaklanan pazarın genel eğilimlerine dair büyük know-how’ları vardır.

Tehditler,
Pazaryeri.com gibi rakipleri olmasına rağmen ilk olmanın avantajını kullanmakta ve büyük bir hata yapmadan pozisyonlarını kaptırmaları zor gözükmektedir. İleride tehdit olabilecek başka bir husus ise ebay gibi büyük oyuncuların pazara girmesi olabilir.

Güzel Sözler

Bir tehlike anında gemiyi terk eden fareler, geminin batmamasını bir türlü hazmedemezler.

Deha; imkansızda mümkünü görebilmek demektir.Gemilerin karada da yüzebileceğini sezmek, Mehmetlerden birini "Fatih" yapar...!